15 Ara 2014

8 Milyar Salavat Kampanyasına Davet


Hayırlı Geceler

Sizleri çok güzel bir hayra davet ediyorum sevgili dostlar.
Yapmanız gereken tek şey Efendimiz (s.a.v.) için bol bol salavat çekmeniz.
Çektiğiniz salavat sayısını isterseniz buraya bildirebilirsiniz. TIK TIK
Yada bu yazımın altına yorum olarak sayı verebilirsiniz.
Kişisel Facebook hesabımda 600.000 civarında salavat dağıttım.
Sizlerinde bu hayra ortak olmanızı istedim.
Katılımınızı bekler sizlerinde bu hayra vesile olmasını dilerim.

 Vesselam

 

devamını oku
PAYLAŞ:

8 Kas 2014

Yeni Kitabım

Sığmıyor yürek eski yerine,ne de ben eski halime benziyorum
Öyle bir yer açtım ki sana yüreğimde,
Ne bir beşeri dert giriyor içeri ne de bir benlik zuhuru

Gitsem diyor insan bazen
Kelimelerinide,iç çekişlerinide alıp gitsem diyor.
Zaten belli bir yerden sonra içine attıklarını taşıyamaz oluyorsun.
Saatlerin yâre hasreti gösterdiği vakitlerde,gidesi geliyor insanın...


Sükutu hal etmekteyim
Belki bu bahar
Yüreğimede gelir
Sen hali,ben hali...
Rabbim bilir her hali deyip,dua edip duruyorum


Sığmıyor geceye karanlık,ne de bu kadar bekleyiş
Bir inşirah
Ahh oluyor yürek
Sığınıyorum yine tanıdık bir huzura
Eğiliyorum alın izime...

devamını oku
PAYLAŞ:

2 Kas 2014

Biraz Dikiş Zamanı

Selamün Aleyküm

Elimdeki kumaşların çok olduğundan bahsetmiştim.
Biraz çekilişle biraz da eşe dosta hediyelerle bitirdim çoğunu.
Resimde gördüğünüz masa örtüsü ve tabak altlıklarını yeni evlenen bir arkadaşımıza düğün hediyesi olarak yapmıştım.
Paylaşmak bu güne nasip oldu.

Hayırlı huzurlu pazarlar dilerim.

Facebook sayfam için TIK TIK


devamını oku
PAYLAŞ:

23 Eki 2014

Yar...

Yar uyku yok gözümde
Bir kuş kanat çırpmak ister,içimin gökyüzünde...

Kadim Dolunay
 



devamını oku
PAYLAŞ:

22 Eki 2014

Çekiliş Sonucumuz

Dün gece oğlumla birlikte yaptığımız çekilişimizin sonucunu açıklıyorum.
1-Hatice Çelim
2-Amigurumi Dünyası
3-Nigar Demirci
Hayırlı Olsun :)
Çekiliş videosu için Facebook sayfama göz atabilirsiniz.Buraya TIK TIK

devamını oku
PAYLAŞ:

11 Eki 2014

Çekilişime Buyrun

Aslında blogta çekiliş yapmak aldığım çok güzel hediyelerim var ama onları daha sonraki çekilişimde hediye etmeyi düşünüyorum.

Dikiş dikmeyi çok seviyorum.Kumaş alırken yada hobi malzemelerimi alırken çok abartabiliyorum.
Daha önce kendime ait hobi odam vardı.
Ama çocuklar büyüyünce odalarını ayırmak zorunda kaldım.
Doğal olarak odamıda onlara verdim.
Bir sürü malzemem var ve artık koyabilecek yerim yok.
Hem evimde biraz daha yer açmış olurum hemde kullanmak isteyenlere hediyem olur diye düşündüm.
Malzemelerim çok olduğu için bir kişiye vermektense üç kişiye vermeyi düşündüm.
Burada gördüğünüz malzemelerin bazıları hiç kullanılmadı,bazıları ise çok az kullanıldı.
Dilerim işinize yarar.

Katılım şartları

1-Bloğumu takibe almak

2-Tüm hediyelerin yer aldığı birinci resmi bloğunuzda paylaşmak.

3-Paylaştığınız link ile birlikte yorum bırakmak.

4-Facobook sayfamdan katılanlar artı bir hak kazanır.Facebook'tan katılmak için sayfama BUYRUN.

5-Twitter ve İnstagram'dan paylaşım kabul edemiyorum çünkü o ağlarda hesabım yok.

Çekilişim 20 Ekim Pazartesi 24:002te son bulacak.
Kazananlar 22 Ekim Çarşamba açıklanacak.

Hadi buyrun :)
 




devamını oku
PAYLAŞ:

9 Eki 2014

Altın Kurallar

Lise yılllarımda radyo dinlerken bazı programları kasete kaydeder,daha sonra  beğendiğim yazı ve şiirleri not alırdım.
O zamanlardan kalma çok beğendiğim bir yazıyı paylaşmak istiyorum bugün.
Ne yazıkki kaynağını bilmiyorum.


ALTIN KURALLAR

Şu olur bu olur diye kendinizi dar kalıpların,küçük dünyaların içine hapsetmeyin.
Mümkün olan her zaman ve zeminde kendinizi ifade edin.
Hele bir harekete geçin,olabileceklerle ondan sonra uğraşırsınız.
Olmamış olaylarla,başa gelmemiş felaketlerle,kötü ihtimallerle uğraşmak,onlarla göğüs göğüse çarpışmaktan daha zor ve yorucudur.

Hayat dünyasında çürümektense,olayların dünyasında budanmak daha iyidir.
Tribündeki seyircilerden futbol tarihine geçmiş kimse yoktur.
Zamanında yapılmamış iş yapılmamış gibidir.
Her işi zamanında yapmak ayrı ve önemli sanattır.
Çünkü zaman bir çok şeyin değerini artırırken,bir çok şeyinde değerini azaltır.
Netice veren,faydayı sağlayan ,zamanında yapılan işlerdir.
Yapıldığı anda çok lezzetli olan bir yemek,zamanında tüketilmezse küflenir,kokar.
Yapılması gereken iş zamanında yapılmadığı için değerinden çok şey kaybetmiş olur.
Hatta değersiz hale gelmiştir.

Meyve dalında olgunlaştığı anda yenebilecek duruma gelmiş demektir.
Daha önce toplarsanız ham olduğunda işe yaramaz.
Gecikirseniz dalında çürür,
Gaye,adamı yapması gereken işi ne bir an önce ne de bir an sonra,tam zamanında yaptırmak.
Kazanılan insanlar zamanında yapılmış hareketlerin zaferiyken,kaybedilmiş insanlar zamansız hareketlerin mağlubiyetidir.
Oltayı zamansız çekerseniz balık kaçar.

Bir çok doktor kendisine korkulu gözlerle bakan hasta yakınlarına ''Malesef gecikmiş,hastayı 3 ay evvel getirmeliydiniz'' demek mecburiyetinde kalmıştır.

Hayatımız ihmallerimizin pişmanlıkları ile boğulmamalı.
''Yarın yaparım'' denilen işin yarın yapılabilme ihtimali çok azdır.
Ve hayat ihmalleri cezalandırmakta hiçte ihmalkar davranmaz.

Asla 3 ay önce doktora gitmesi gereken bir hasta olmayın.



Vesselam.

devamını oku
PAYLAŞ:

27 Eyl 2014

Hafızlar Kimlerdir Bilir misiniz?


Gittiğim yerlerde,katıldığım bir çok programda,arkadaş ortamlarında güzel vakitler geçiririm.
Zamanla o güne ait anılar silinir zihnimden,pek bir şey hatırlamam.
Ama bazen öyle bir şey yaşarımki ya da duyarımki o hiç aklımdan çıkmaz.
Bu kötü bir anıda olabilir,güzel bir anıda.

Yaz sonuna doğru katıldığım bir programda çok etkilendiğim şeyler yaşadım.Saatlerce kaldığım o anlardan ''ne hatırlıyorsun?'' deseniz anlatacaklarım 2-3 cümleyi geçmez belkide.
Ama öyle bir şey duydum ki beni gerçekten çok etkiledi ve tabiri caizse tüylerim diken diken oldu.

Önce şöyle bir soru soruldu:
-Hafızlar kimlerdir?
Cevap etkileyici.
-Onlar ruhlar aleminde Efendimiz(s.a.v.) ile göz göze gelmiş kişilerdir.

Ne mutlu o insanlara.
Vesselam.

devamını oku
PAYLAŞ:

19 Eyl 2014

Renkli Minderler

Daha önce buradaki yazımda bahsetmiştim çalışmamdan.
Dikişle ilgili olduğumu çocukların okulunda duymayan kalmadı sanki.
 Bu tür işlerde ilk akla gelen ben oluyorum.

Anasınıfı öğretmenlerimiz minderler için kılıf dikmemi istediler.
Kumaşları beraber beğendik,aldık.
Toplamda 80 adet yastık ve minder kılıfı diktim.
Çokta güzel oldular.
Birde bu minderlerin üstüne oğlumunda oturacak olması farklı bir duygu oldu.

Güle güle kullansınlar :)
 

devamını oku
PAYLAŞ:

12 Eyl 2014

İYİLİK

Adam kapıyı açtığında polislerle karşılaştı.Heyecanla:
-Bir şeymi istediniz? diye sordu.Bir olay mı var?
İçlerinden komiser olanı:
-Geçen yıl evinizi soyan hırsızı yakaladık,diye cevap verdi.
İfadesinden bu eve girdiğini anladık.
 
Adam,polislerin arasında sıkışıp kalan 18-20 yaşlarındaki genci bir müddet süzdükten sonra:
-Buyurun,içeri girin,diye kenara çekildi.
Herhalde bazı şeyler soracaksınız.
 
Hep birlikte oturma odasına geçtiler.
Adam önce polislerin,sonrada hırsızın elini sıkarak:
-Geldiğinize sevindim,dedi.
Bu gençle tanışmayıda çok arzu ediyordum.
Polislerden biri:
-Herhalde yanlış anladınız ,diye lafa karıştı.Bu delikanlı sivil polis falan değil,evinize giren hırsızdır.
Adam:
-Daha o kadar yaşlanmadım memur bey,diye çıkıştı.
Hırsız olduğunu biliyorum ama,açık söylemek gerekirse şikayetçi değilim.
Konuşulanlar dolayı hırsızda şaşırmış görünüyordu.
Adam misafirlerine şeker ikram ettikten sonra tane tane konuşmaya devam etti.
 
-Evim soyulmadan önce geç vakitlere kadar oturur,haliyle sabah namazlarına kalkamazdım.
Ve çok istediğim halde,günde bir sayfa bile Kuran okuyamazdım.
Kıldığım namazlarda Allah(c.c.) kabul etsin ,hep yarım yamalak olurdu.
Ama delikanlı bilmeden de olsa beni bu gafletten kurtardı.
Polislerden biri dayanamayıp atıldı:
-Ne yaptı ki bey amca?
-Adam biraz önce ikram ettiği şekerleri hırsızın önüne koyarken:
-Daha ne yapsın ki evlat,diye gülümsedi.
Evime girdiğinde televizyonumu çalmıştı.
 
Hayatın İçinden-Cüneyt SUAVİ
 

devamını oku
PAYLAŞ:

8 Eyl 2014

Can Kuşum

Bugün çok yorucu bir gündü.Aslında bu hafta yorucu geçicek.
Yarın minik oğlum okula başlıyor.
Heyecanlıyız biraz.
En çok sevdiğim şairlerden Nurullah Genç'in yine en çok sevdiğim şiirinden bir dörtlük paylaşıp kaçıyorum hemen.
Şiirin tamamını bi ara paylaşıcam.Şimdilik bir kaç kıta paylaşıyorum.


CAN KUŞUM

Aynalardan sundum gönlümü sana
Ruhum gözlerinin rengine tutsak
Bir gece kuş gibi girsem rüyama
Eder misin bana sevdanı yasak?
Aynalardan sundum gönlümü sana

Sensiz bir harabe gibi yüreğim
Ne güneş doğuyor üstüme ne ay
Sen gül ki yüzüme bende güleyim
Yüreğim seninle süslü bir saray
Sensiz bir harabe gibi yüreğim

Ömrümün boşluğunda tutunduğum dal mısın?
İçinde yıldızların yıkandığı bir su mu?
Hayatımı süsleyen tatlı bir masal mısın?
Yorgun bir kelebeğin titreyen vücudu mu?
Ömrümün boşluğunda tutunduğum dal mısın?
 
Nurullah GENÇ


 

devamını oku
PAYLAŞ:

7 Eyl 2014

Mim-20 Gerçek

Zevkle takip ettiğim bloglardan Kelebek Gibi güzel bir mim yayınlamış.Bende paylaşmak istedim.
Hakkımdaki 20 gerçek.

1-)Televizyona düşkünlüğüm yoktur,daha çok radyo dinlemeyi severim.
2-)Kabul ediyorum bazen çok dağınık oluyorum.
3-)Çok aceleci bir yapım vardır.Her iş zamanında halledilsin isterim.
4-)Bekletilmeyi hiç sevmem.Çok dakik bir insanımdır.''Şu saatte şurda olunması gerekiyor'' denilse zamanında orda olurum.İlk giden ben olurum.
5-)Hayvanları severim ama köpekten çok korkarım.Daha çok kedileri seviyorum.
6-)İSTANBUL dedinizmi akan sular durur.Kavuşamayan iki aşığız biz.
7-)Az arkadaş öz arkadaş olsun.Arkadaşta olsa mesafe koymak isterim.
8-)İnternetim olmayınca bi boşluk hissettiğim doğrudur.
9-)Mavi vazgeçilmez rengimdir.
10-)Çok konuşmam,çok konuşanıda sevmem.Daha çok konuşanları dinler,düşünür ve kendi içimde konuşurum.
11-)Modayı takip etmek gibi bir huyum yoktur.Modası geçmiş bile olsa hoşuma giden şeyi alırım.(modasının geçtiğinide bilmem)
12-)Evimde çok fazla süs eşyası,ıvır zıvır sevmem.Sade  ve az eşya olmalı.
13-)Çok ince düşünürüm.Hiç iyi birşey değil.
14-)Ben anneyim ama hala karanlıktan çok korkarım.
15-)Üretmeyi ve paylaşmayı seviyorum.
16-)Araba kullanmayı çok seviyorum.''Erkek olsaydım şoför olurdum'' derim hep.
17-)Kitap okumayı çok seviyorum.Ne kadar okumuş olsamda kitaplarım çok kıymetlidir,kimselere veremem.Yeni bir kitap aldığım zaman ismimi ,aldığım yeri ve tarihi yazarım.
18-)Çevremdeki insanların söylemlerinden çok çabuk etkilenir,verdiğim kararlardan vazgeçebilirim.Bu hiç sevmediğim bir huyumdur.Artık bir işe girişeceğim zaman beni olumsuz etkileyeceğini düşündüğüm insanlarla düşüncelerimi paylaşmıyorum.
19-)''Hayır'' kelimesini kullanamıyorum.Birisi birşey istediği zaman sınırlarımı çok zorlarım yapmak için.Bazen bu çok yorucu oluyor.
18-)El işleri konusunda bir becerim var çok şükür.Ama mutfakta o kadar iddialı değilim.
19-)Çocuklarımın alışveriş,okul,toplantı v.s. her şeyi ile ben ilgilenirim.Onlar için koşturmayı seviyorum.
20-)Güleryüzlü biri olduğum söylenir.Gülümsemek sadakadır.Hayal kurmayı severim.Hayaller bazen duaya dönüşür.


Bende bir kaç kişiyi mimlemek istiyorum.
İlk önce bloğuma çok büyük emeği olan sevgili Değmesin Yağlı Boya
Bloğumu takibe alan beni yanlız bırakmayan (harf sırasına göre)

devamını oku
PAYLAŞ:

6 Eyl 2014

Nazlı Çiçek

Sana...


Susar mı şu gönül bir gün gelir de
Duyduğum her bir ses sen olur musun?
Erir mi var ve yok gün gelir bir de
Aldığım her nefes sen olur musun?

      Serdar Tuncer

devamını oku
PAYLAŞ:

5 Eyl 2014

Bugünün Hadisi

Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor

Rasulullah (s.a.v.) buyurdular ki:
Ölüpte pişman olmayan kimse olmayacaktır.
Ölen iyi kul ise,iyiliklerini artıramadığından dolayı pişman olacak.
Kötü ise neden nefsini kötülükten çekmediğine pişman olacak.

devamını oku
PAYLAŞ:

4 Eyl 2014

Neler Yapıyorum?

Yoğun geçicek olan haftalar başladı.
Kuran Kursuna başladım dün çok şükür.
Öyle her gün gitmiyorum.
Haftada üç gün 1-1,30 saat kadar sadece.
Ama yoğun geçeceği için yeterli olucak sanırım.
Zira hocamız çok ödev veriyor ;)

Bir taraftan çocukların okul hazırlıkları da başladı.
Bugün kırtasiye alışverişimizi yaptık.
Kaplanmayı bekleyen kitaplar,tek tek isim yazılması gereken malzemeler hepsi elimi öpücek :)
1-2 haftamız bu şekilde yoğun geçicek ama sonra düzene girer inşallah.
 Allah (c.c.) tüm öğrencilere zihin açıklığı versin deyip kaçayım ben.
Facebook sayfam için TIK TIK

Muhabbetle Efendim :)
 

devamını oku
PAYLAŞ:

3 Eyl 2014

Yeni Bir Başlangıç


Kur'an-ı Kerim'i çok küçük yaşlarda babamdan (Allah (c.c.) ondan razı olsun) öğrendim.
O kadar küçüktüm ki nasıl öğrendiğimi bile hatırlamıyorum.
 Küçük yaşta öğrenmenin avantajı tartışılmaz.
Yinede bir kaç yıldır kendimi bu yönde daha çok geliştirmek istiyordum.
80 yaşını aşan anneannemin kursa gitmesi ,kendini o yaşta bile yetiştirmeye çalışması ilham kaynağım oldu.
Evde küçük çocuğum olduğu için gidemedim kurslara.
Bu sene en küçük çocuğumun da okula başlayacak olması beni harekete geçirdi.
Daha fazla ertelemek istemedim.
Bugün kursun ilk günü ve ben bunun heyecanını yaşıyorum.
Çocuklara takılıyorum arada:
-Artık benimde okulum var,benimde derslerim olucak,bende ödev yapıcam sizin gibi,diye :)
Bu sene hareketli bir sene olucak benim için.
İnşallah başarılı bir öğrenci olurum :)
Aşağıdaki linkte iki dakikalık kısa bir video paylaşıyorum,izlemenizi tavsiye ederim.

http://www.youtube.com/watch?v=QBzDQ9vvrfY

Bu arada FaceBook sayfama beklerim.TIK TIK
Muhabbetle Efendim :)





 

devamını oku
PAYLAŞ:

2 Eyl 2014

Kendin Yap-Kavanoz Süsleme

Evimde süs eşyası ve dekorluk eşyalara pek yer vermem.
Sadelikten yanayımdır.
Zaten çoğu zamanda gereksiz görürüm.
Özellikle temizlik yaparken ufak tefek şeyler elime dolaşmamalı.
Hele birde çocuk sahibiyseniz çok pratik olmalısınız.
Bu tür süs eşyalarıyla zaman geçirip,temizlikleri ile uğraşmak zaman kaybı benim için.
Eşyanın kölesi oluyoruz bazen.
Özellikle elimin altında çok sık kullandığım eşyalarım bana zaman kaybettirsin istemem.
Mesela mutfaktaki günlük kavanozlarımı süsleme gibi bir huyum yoktur :)
Ama biz kadınlar bazen süsü seviyoruz.
Bende bu küçük kavanozu süslemek istedim bugün.
Çok malzemeye gerek yok aslında.
Elinizde olan imkanlarla küçük bir süsleme yapılabilir.
Artık bir kumaşı zik zak makasımla kestim.
Kavanozun üzerine silikon tabancası ile yapıştırdım.


Üzerini iple süslemek sizin tercihinize kalmış.
Keçe yerine boncuk v.s. kullanılabilir.
Ben kavanozu kumaşla tamamen kapatmadım.
Alt tarafını özellikle 2 cm kadar görünür yaptım ki kavanozun içinde ne olduğu yada ne kadar kaldığı görünsün istedim.

Gelelim kullanım alanlarına.
Ben bu tür küçük kavanozları genellikle boncuk ,keçe gibi malzemelerim için kullanıyorum.
Ama çok farklı bişey olsun derseniz içini şeker çikolata gibi şeylerle doldurup arkadaşınıza hediye edebilirsiniz.
Farklı hediyeler her zaman akılda kalır.

Muhabbetle Efendim :)


devamını oku
PAYLAŞ:

1 Eyl 2014

Çok Çalışıyorum Çoook :)


  
Bu aralar dikiş makinemle çok sık görüşüyoruz.
Resimdeki kumaşlarla ilgileniyorum.
Ne diktiğimi bir hafta yada 10 güne kadar paylaşırım.
Şimdilik gizemli kalsın ;)

devamını oku
PAYLAŞ:

31 Ağu 2014

Sonbahara Başlarken


Geceye mi çırpınış, gurbete mi bu hasret
Bitmeyen bir susuzluk ve sönmeyen hararet
Ortasında kalmışsın; saçların darmadağın
Gülşenim, yıkılmadan saray gibi otağın
Hayatın sonbaharı kuşatmadan rengini
Yitirmeden şu billur ve masmavi engini
Beni al kollarına, uyut sonsuza değin
 
NURULLAH GENÇ

devamını oku
PAYLAŞ:

30 Ağu 2014

Fahr-i Kainat Efendimiz (s.a.v.)'de Şaka Yapardı

       



      Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimiz (sav)’e gelerek: "Yâ Resulallah! Cennete girmem için bana dua eder misiniz?" dedi.
       
           Peygamber (sav) Efendimiz: "Yaşlı kadınlar Cennete giremez" diye ona takıldı. Bunun üzerine kadın ağlayarak oradan ayrıldı.
      
           Peygamber (sav) Efendimiz, Sahabîlere: "Gidin ona söyleyin, 'Sen Cennete yaşlı olarak giremezsin.' Cenab-ı Hak, 'Biz onları yepyeni bir yaratılışla yarattık da, eşlerine sevgi ile düşkün hep aynı yaşta genç kızlar yaptık' buyurmuyor mu?" (Vakıa Sûresi, 36.)

devamını oku
PAYLAŞ:

28 Ağu 2014

Bugünden...

Siz ne kadar mutlu olursanız olun,bugüne yarına ne kadar umutla bakarsanız bakın,çevrenizdeki insanlara kayıtsız kalmayın.
Herkez sizin kadar mutlu olmayabilir.
Üstelik onların mutsuzlukları sizin mutluluklarınızın sınırlarınıda çizebilir.
Hemde sert ve acımasız bir şekilde...

devamını oku
PAYLAŞ:

27 Ağu 2014

Kördüğüm Gibi

Hz.Aişe Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile yeni evlenmişti.Eşinin kendisini sevip sevmediğini merak etmekteydi.Hz.Aişe bu düşüncesini Efendimiz (s.a.v.) ile konuşmadan edemedi.
-Ey Allah2ın Rasulü,beni seviyor musun?
-Evet ya Aişe,tabi seviyorum.
Hz.Aişe dahasınıda merak ediyordu.
-Beni nasıl seviyorsun?
-Kördüğüm gibi.
Bu cevap Hz.Aişe'yi çok sevindirdi.Çünkü kördüğüm açılamazdı.
Alacağı cevap onu çok mutlu ettiği için Hz.Aişe sık sık sorardı.
-Ey Allah'ın Rasulü,kördüğüm ne alemde?
-İlk günkü gibi ya Aişe...


devamını oku
PAYLAŞ:

26 Ağu 2014

Huzurlu Günler

Ölüm bize ne uzak,bize ne yakın ölüm.
Ölümsüzlüğü tattık ,bize ne yapsın ölüm.
Erdem BEYAZID



devamını oku
PAYLAŞ:

25 Ağu 2014

Bugünkü Çalışmalarım

Bir müşterim için yaptığım hazırlıktan küçük bir kare.
Ben her şeyi bu şekilde ayrı ayrı hazırladım.
Kendisi parçaları birleştirip oğlu için kapı süsünü oluşturacak.
Güzel bir hafta geçirmeniz dileğimle.

Vesselam.
 

devamını oku
PAYLAŞ:

24 Ağu 2014

Huzurlu Pazarlar

Bol bol dua et ve ''amin'' de.
O ''amin'' yıllar sonra belki çıkar karşına.


Huzurlu Pazarlar

devamını oku
PAYLAŞ:

23 Ağu 2014

Keçeden Anahtarlık

Küçük çalışmalara devam.

Anahtarlığın içini elyafla doldurdum.
Kenarlarını elle dikip, çatısını kumaş yapıştırıcısı ile yapıştırdım.
Bu günlerde internetle ilgili bir takım sorunlar yaşıyorum.
Onun için kısa kısa geçiyorum,üzgünüm :(
İnşallah bir hafta için de problem çözülücek.
Sonrasında yapım aşamalarını da sizlerle paylaşıcam inşallah.

Görüşmek üzere

devamını oku
PAYLAŞ:

22 Ağu 2014

Aşkın Gözyaşları'ndan

Yandık, yakıldık ama hüzünden yana asla yakınmadik
Ne de olsa biz mahzun bir Peygamber'in ümmeti degilmiyiz?
Hüzün taze tutar aşk yarasını
Yaramdan da hoşum yarimden de...


Kaynak:Aşkın Gözyaşları-Sinan YAĞMUR

devamını oku
PAYLAŞ:

21 Ağu 2014

Hifa Hatun


 
            Medine-i Münevvere’de güzelliği ve ahlâkı ile meşhûr bir kadın sahabinin hikayesinden bahsetmek istiyorum.
Tevekkül sahibi kazaya rızâ gösteren ve Hazreti Peygamber’e çok bağlı olan, her sözünü dinleyen, ahireti çok düşünüp, hiç aklından çıkarmayan, hep ahirete hazırlanıp, ona yarar ameller işlemeye çalışan bir sahabi: HÎFÂ HATUN!
            Hîfa Hatun'un methi hızla yayılır ve çok uzaklara gider. Bırakın
hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer. Ancak o Necaşi gibi
bir İmparatoru bile reddeder sadece ve sadece Allah'ın rızasını diler.
           Ama taliplerin ardı arkası kesilmez. Kimi ayaklarına halılar serer... Kimi
cevahirler döker... Yüz kızıl tüylü deveyi getirip kapısına bağlayanları mı
sorarsınız, yoksa saray anahtarlarını önüne atanları mı?
            Hîfa Hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile, Efendimizin(S.A.V) huzuruna çıkıp "Ey Allah'ın Resûlü" der, "bana cennete götürecek bir şeyler öğretsene." Doğrusu
o, Peygamber Efendimiz'in (S.A.V)  “gündüzleri oruç tut' ya da 'geceleri namaz kıl” gibi bir tavsiyede bulunacağını sanır ama Server-i Kâinat "Önce evlenmen lâzım" buyururlar "zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın!" Hifa, büyük bir teslimiyetle boynunu büker ve "siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyım" der.
           Mâlum, o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğin de "özel"
olması gerekir. Lâkin Resûlullah (S.A.V) ne kimseye ümit verir, ne de kimsenin ümidini kırar. Her zamanki gibi basit ve pratik bir çare bulur "yarın sabah mescide ilk gelenle evlen" buyururlar. Bu teklifi herkesin hoşuna gider, talipler erken kalkmak için tedbirler
düşünür, kendilerince hazırlık yaparlar.
            Bu haberi elbette Hazret-i Suheyb de duyar ama dikkate almaz. Zira o fakir
ve kimsesiz biridir. Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur. Kah ağaç altlarına uzanır, kâh mescid gölgelerine kıvrılır. Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki, rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır.
           Ama bakın şu işe ki o gece Allahü teâlâ bütün sahabelere derin bir uyku
verir, Hifa Hatun'un talipleri gözlerine çöken ağırlığa yenilirler. Resulullah Efendimiz (S.A.V) her zamanki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler.
           Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer.Resulullah Efendimiz(S.A.V) namazdan sonra Hifa Hatunu çağırtıp neticeyi bildirir. Hazret-i Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder.
           Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akidlerini yaparlar. Sonra şanslı
sahabeye döner "Ey Süheyb" buyururlar, "şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götür."Suheyb Radıyallahu anh ellerini çaresizlikle iki yana açar. "İyi ama" diye mırıldanır, "benim ne bir dirhem gümüşüm, ne de sığınacak evim var."
           Hifa Hatun kocasının boynunu büktürmez, ona içinde on bin dirhem gümüş olan
süslü bir heybe gönderir ve "filanca yerdeki köşkümü sana hediye ettim" der.
Alemlerin Efendisi çok hislenir onlara hayır dualar ederler.
           Süheyb, o gün Medine sokaklarında dolanır durur, akşama doğru utana sıkıla
konağa sokulur. Kendisi için hazırlanan muhteşem sofradan ya bir, ya iki
hurma alır ve "Ya Hifa" der, "biliyorum sen benim için bulunmaz bir nimetsin, ben ise senin için sadece mihnetim. Ben şükretsem gerek, sen sabretsen gerek. İster misin şu geceyi taat ve ibadetle geçirelim zira Efendimiz (S.A.V) "Cennette yüksek bir çardak vardır. Orada yalnız şükredenlerle sabredenler otururlar." buyurdular.
           Ve öyle de yaparlar. Seccadelerini gözyaşları ile ıslatır, kalplerini zikr
ile aydınlatırlar. Cebrail Aleyhisselam olup biteni Resulullah Efendimize
anlatır ve onları Allahü Teâlâ’nın cenneti ve cemaliyle müjdeler.
          Ertesi sabah, namazdan sonra Efendimiz Suheyb'i yanlarına oturtur "Ey
Süheyb" buyururlar "geceki halini sen mi anlatırsın ben mi anlatayım?"
Süheyb gözlerini kucağına indirir, zor duyulan bir sesle "Allahın Resulü en
iyisini bilir" cevabını verir.
         Efendimiz onlara "ne mutlu size" gibilerinden bakar, "İkiniz de
cennetliksiniz" buyururlar, "... ve Allahü Teâlâyı göreceksiniz!" Süheyb
derhal secdeye kapanır ve "Ya Rabbi!" diye yalvarır, "o ki beni mağfiret
ettin, günahlara bulaşmadan canımı al!"
         Allahü Teâlâ bu yanık duayı kabul eder, Suheyb, secdede kalakalır. Mescidde
bulunanlar ağlamaklı olurlar. Resulullah Efendimiz (S.A.V) "Size daha şaşılacak bir şey söyliyeyim mi? Şu anda Hifa Hatun da
ruhunu Hakka teslim etti" buyururlar.
           Namazlarını, yüzü suyu hürmetine yaratıldığımız o yüce Server kıldırır.
İkisini yanyana toprağa bırakırlar. Baş uçlarına küçük bir tahta çakar.
Birine "Şükredenlerden Suheyb" yazarlar, öbürüne "Sabredenlerden Hifa!"...
           Mekanları elbette cennettir.Rabbim ahirette onlarla olmayı cümlemize nasib eylesin,dünyada da onların sabır ve şükründen nasiblenen kullarından eylesin inşaallah…
Ruhlarına Fatiha..

devamını oku
PAYLAŞ:
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...